tag:blogger.com,1999:blog-1517804941235371603.post5000804632398003268..comments2024-02-03T02:00:48.730-08:00Comments on Bodoslamadan Kitap: Abdülhak Şinasi Hisar - Boğaziçi MehtaplarıUtku Yıldırımhttp://www.blogger.com/profile/05721954692954141906noreply@blogger.comBlogger3125tag:blogger.com,1999:blog-1517804941235371603.post-72319961529455479302012-05-16T13:04:01.253-07:002012-05-16T13:04:01.253-07:00Makale Defter Dergisi'nde yayımlanmıştı. Oğuze...Makale Defter Dergisi'nde yayımlanmıştı. Oğuzertem, Süha: "Modern Edebiyat ve Abdülhak Şinasi Hisar'ın Sözlü Yazı Serüveni"; Sayı 18<br /><br />İsmi cismi budur. Ben Taksim Atatürk kitaplığında bulabilmiştim. Sen de bulabilirsin oradan.seda https://www.blogger.com/profile/05426756695333679482noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1517804941235371603.post-1197037926373850732012-05-14T13:06:37.274-07:002012-05-14T13:06:37.274-07:00Şehirle bütünleşmekle, şehri anlamlandırmakla ilgi...Şehirle bütünleşmekle, şehri anlamlandırmakla ilgili bir şey. Ben de merak ederim, fakat benim merakım şehirden ziyade insanlarla alakalı. İkisinin bir olduğu, insanın şehirle veya şehrin insanla yaşadığı zaten sabit, amma lakin ki Tanpınar'ın, Yahya Kemal'in veya Hisar'ın İstanbul'unda aradığım "insanları" bulamıyorum mu diyeyim, ne diyeyim bilemedim. Bu yüzden Ahmet Rasim bana hep daha yakın geldi. Tamamen mizaçla alakalı bir şey, okuyucunun mizacıyla. Bunun dışında bu üç yazarın anlattığı İstanbul'u ben de pek severim, o İstanbul'u kendi üsluplarınca bir "hayal şehir" olarak işlemedikleri sürece. Büyük resme bakacaksak her biri kendi İstanbul'unu muazzam anlatıyor zaten, okurken keyif almamak mümkün değil.<br /><br />Makaleyi beklediğimi samimiyetle belirtir, yorum için çok teşekkür ederim. :jUtku Yıldırımhttps://www.blogger.com/profile/05721954692954141906noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-1517804941235371603.post-52571965029505566542012-05-14T12:23:05.432-07:002012-05-14T12:23:05.432-07:00Öncelikle Tanpınar ve Hisar'ın aynı kafadan ol...Öncelikle Tanpınar ve Hisar'ın aynı kafadan olduğunu söylemişsin. Süha Oğuzerten'in bu düşünceni yıkacak çok güzel bir makalesi var. İssmini hatırlamıyorum ama bulabilirsem yollarım.<br /><br />İkinci olarak, ben böyle eski İstanbul'u anlatan kitaapları seviyorum. Bu devrin insanıyım, eski İstanbul'u neredeyse hiç bilmiyorum. Dediğin gibi, o sokakta oyun oynayan son şanslı nesilim hatta. Ama daha öncesi beni hep meraklandırıyor. Okurken zevk alabiliyorum, az da olsa canlandırabiliyorum. Hatta özlüyorum.seda https://www.blogger.com/profile/05426756695333679482noreply@blogger.com