27 Mart 2014 Perşembe

Douglas Coupland - Komadaki Sevgilim

Tembellik yapıyorum ya, İstanbul'da 10+ kitap var yazacağım, burada da o sayıyı yakaladım. Yazamıyorum, zaman yok. Havalar çok güzel, evlilik hazırlıkları var ve tembellik hakkımı sonuna kadar kullanıyorum. 10 aylık bir maceraydı bu; Karadeniz'in denizi, ormanı ve uşaklarıyla birlikte geçirdik. 25 yıl boyunca evinden başka bir yerde yaşamamış bir adam için ilginç oldu. Neyse.

"Hayatınızı yeni baştan yaşamak ister miydiniz?"

Verilecek kararlar var, seçim yaptınız ve seçmediğiniz şeyler hayatınız boyunca sizi takip etti. Böyle yaşanır mı, bence yaşanmaz. Bu güzel bir soru mu, bence tercihlerine saygı duymayan adamlar için güzel bir soru. Mutlaka evet diyecekler çünkü. Oysa her şeyi kabullenerek yaşamak, kim olduğunu bilmek falan. Aman pff, böyle bir roman işte bu.

Fotoğraf da bulamadım dsfd. Jared var bir tane, grubun sportmen çocuğu. Yıldızı parlayacak, iyi bir futbolcu. Bir maç sırasında bayılıyor ve gözlerini hastanede açıyor, lösemi olduğu anlaşılıyor ve üç ay içinde ölüyor. Jared'ın ağzından olayları dinliyoruz, o bir hayalet. Anlatıcı. Daha sonra kendisini de kapsayacak bir hikâye anlatıyor. Mevzu burada başlıyor.

Karen, Richard, Pam, Hamilton, Wendy, Linus ve Jared, tayfa bu. Jared öldü, diğerleri Kanada'da küçük bir kentte birlikte takılıyorlar. Kurtulma düşüncesi var, küçük yerlerde yaşayanların hemen hemen çoğunda var, yaşadığım yerde de gördüm ben. Her neyse, kısa geçeceğim çünkü yazmaya değer farklı bir şeyler yok. Karen komaya giriyor, sevgilisi Richard'tan hamileymiş, komada doğum yapıyor. Lise bitince herkes dağılıyor bir yerlere, herkes hayatını yaşıyor ve dağılmış bir şekilde bildikleri yere, bildikleri insanların arasına dönüyorlar. Richard'ın kızının ergenlikleri, fena dağıtmış arkadaşlar, Karen'ın ailesi derken Richard alkolik oluyor, diğerleri uyuşturucu kullanıyor falan. Bu böyle gidiyor, 17 yıl sonra Karen komadan çıkana kadar.

Ya sonuç şu: Karen'ın gördüğü bazı şeyler vardı, hayal gibi. Meğer hayal değilmiş, bütün dünya bir salgın sonucu cortladığı ve sadece bizimkiler kaldığı zaman anlaşılıyor bu. Geçiş de acayip keskin, From Dusk Till Dawn gibi. Bunun üstüne Jared da geliyor ve hayatlarını bok gibi yaşadıklarını, daha iyisini yapabileceklerini falan söylüyor. Sonra salgın öncesi zamanı yaşamaya devam ediyorlar, bunun karşılığında Karen komaya dönüyor. Gibi bir şeyler.

Popüler kültür eleştirisi ama ucuzundan. Alıntı yapacaktım, türün diğer kitaplarının yanında pek bir şey ifade etmeyecekti. Ya 5 TL'den fazla vermeyin alacaksanız.

Yazar X Kuşağı'nın önemli yazarlarındanmış. Başlangıç pek iyi olmadı ama diğer kitaplarına da bakacağım bulursam. Eh. Avi Pardo çevirisi, Parantez Yayınları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder