25 Ağustos 2014 Pazartesi

Patrick Rothfuss - Rüzgarın Adı

Rothfuss bir hikâye anlatmaya başlamış ki insan durduramıyor kendini, Kvothe'yle birlikte yollara düşüyor, Medeniyetin Dört Köşesi boyunca yaşayan hikâyelere, mitlere ve gerçeğe dönüşebilme ihtimali yüksek efsanelere kaptırıveriyor.

Umut verdi bunu bana, geçen ay oturmaya gittiğimde elime sıkıştırdı. Uzun bir süredir sıkıştırmaya niyeti vardı ama bu çabaları bir şekilde savuşturuyordum, okuduğum başka şeyler vardı. En sonunda aldım kitabı, Umut'un zevkine güvenirim. Serinin ilk kitabı 700 küsur sayfa, ben bitirdiğimde adam tatildeydi. İkincisi için dönmesini bekleyemedim, gittim aldım. Neyse.

Rothfuss'un evreni çok geniş, tembel bir adam olduğum için evrenin yapı taşlarının özetlerini vereceğim; simyasından Alar'ına, efsanelerden karakterlere geniş bir alan var ama önce hikâye.

Kote, yardımcısı Bast'la birlikte sakin bir yerde han işletiyor. İşte hanın müdavimi üç beş kişi var, o kadar. Bu tayfa, içlerinden birine saldıran örümcek benzeri yaratıklardan bahsederken Kote rahatsız oluyor, sanki bu varlıkları önceden bilirmiş gibi. Bu noktadan sonra ortaya Tarihçi çıkıyor. Yolculuğu sırasında soyuluyor, kendisini soyanlar kralın askerleriydi galiba. Paralı askerler de olabilir. Kralın yönetiminde dünya giderek boka sarıyor. Her şey pahalanıyor, yağma yaygınlaşıyor falan. Neyse, bir yerde mola veriyor ve o örümcek benzeri şeylerin saldırısına uğruyor. O sırada kızıl saçlı, fırtına bir herif çıkıyor ortaya ve dayıyı kurtarıyor, yaralanıyor da. Hana geliyorlar, Bast Kote'un yaralarını temizliyor falan. Tarihçi, Kote'un efsanevi Kvothe olduğunu anlıyor. Kvothe, hikâyesini anlatabileceğini söylüyor, dayıdan üç gün istiyor. Dayının çok mühim bir işi var, gitmesi lazım ama Kvothe'un hikâyesini kaleme almanın her şeyden daha önemli olduğuna karar veriyor ve Kvothe'un kişisel tarihi başlıyor. İki farklı zaman kurgusu var; biri kişisel tarih ve diğeri güncel zaman. Kvothe geçmişini anlatırken birkaç defa ara veriyor ve güncel zamandaki olayları izliyoruz. Geçmiş, güncel zamandaki olaylar üstünde etkili ama ne kadar etkili, son kitap çıkana kadar bilemeyeceğiz bunu.

Kvothe, ailesinin başını çektiği bir kumpanyayla birlikte gezip duran bir Edema Ruh. Edema Ruhlar hakkında olumsuz söylenceler var; hırsız, katil, adi, kalleş, eşek vs. olduklarına dair ama gerçek Edema Ruhlar son derece iyi insanlar. Edema Ruh kılığında gezinen eşkıyalar yüzünden isimleri kötüye çıkmış. Oysa lordların hamiliğinde gezip gösteriler yapan bu arkadaşlar bilge, kibar falan. Ya ilk kitabı ayrıntılara dikkat ederek okumadım, çok yüzeysel anlatıyorum, mevzular bundan çok daha derin. Okurken anlarsınız.

Kumpanya dolanırken Abenthy'ye rastlarlar. Yaşlı Abenthy bir gizemci, üniversiteye gitmiş ve guldenini almış, bir nevi diploma bu. Kvothe çok zeki bir velet, Abenthy'den Alar, sempati, simya falan bayağı bir şey öğreniyor. Alar bir çeşit zihin kontrol zımbırtısı, zihni beş parçaya bölme işleri falan var. Sempati bir çeşit enerji aktarımı, bizim fizik yasaları temelini oluşturuyor. Enerji yoktan var edilemez gibi şeyler. Birbiriyle özdeş cisimlerin, enerjilerin arasında bağ kurmaya dair bir olay. Bir bozuk para yardımıyla ona denk başka bir bozuk parayı hareket ettirebiliyorsunuz. Bunun için enerji harcıyorsunuz, bu vücut ısısı bile olabiliyor. Tabii ölümcül sonuçlar da doğurabiliyor. Kvothe, gücünü ispatlamak için kendi vücut enerjisini kullanıyor bir seferinde mesela, kriz geçiriyor ve Abenthy çocukla arasına mesafe koyuyor. Kvothe zehir gibi bir çocuk ama ihtiraslı da. İlerleyen bölümlerde başına dertler açılacak bu yüzden.

Neyse, Chandrialılar olayı işin efsane boyutu, korkunç bir efsane. İsimleri anıldığı zaman yere bira dökülür, demire dokunulur. Geldikleri zaman demir paslanır, alevler maviye dönüşür. Çocukları oyalamak için uydurulmuştur sanki. Abenthy ile Kvothe'un ailesi Chandrialılar hakkında konuşurken Abenthy isimlerini anılmamasını ister. Bir şeylerden korkar. İşin kötüsü, Kvothe'un babası onlar hakkında bir şarkı yazmaktadır.

Abenthy bir kasabada kumpanyadan ayrılır, kumpanya yoluna devam eder ve Kvothe kamptan biraz uzaklaşıp geri döndüğünde tanıdığı herkesin öldürüldüğünü görür. Chandrialılar gelmiştir, "biri kendileri hakkında söylenmemesi gereken şeyler söylemiştir" falan. Kvothe, Köz'le Haliax'ı ilk kez orada görür. Geldikleri gibi giderler, havada çözünür gibi. Sonrasında Kvothe kimsesiz kalır, büyük şehre gider, üniversiteye girebileceği yaşa kadar birkaç yıl dilencilikle vs. geçinir. Orman yasalarının geçerli olduğu bir yerde hayatta kalmaya çalışır.

Üniversiteye girince bir dünya insan giriyor devreye; Ambrose, hocalar, Devi, Denna. Kvothe'un aşkı Denna ve daha bir sürü insan. Bir sürü olay. Pek uzun. Üşendim.

Şarkılar çok önemli, şarkılarda gerçeklik payı var, efsanelerde olduğu gibi. Dikkatle okunmalı.

Chandrialılar, bir eski çömlekte kendileri hakkında bilgi var diye çömleği gören ahaliyi katlediyorlar, bir kız hariç. Kvothe'a onlar hakkında bilgi veren de bu kız oluyor.

Denna'nın hamisi. Dedikodular çok, ikinci kitabın açıklamasında bir link vereceğim, çoğu teori orada var.

Deli bir macera, o kadar çok detay var ki bir yerlere not almak isteyeceksiniz. Bir yandan bulmaca gibi. Bir yandan büyük bir serüven. Geç buldum, erken kaybettim, son kitaptan önce Auri'nin spin-off'u çıkacakmış, onunla oyalanacağız bir süre. Son kitaba daha var. Şimdi Auri kimdir anlatırdım ama dalgayı alın okuyun. Çok güzel lan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder