28 Ağustos 2014 Perşembe

Ingvar Ambjörnsen - İnsan Postuna Bürünmüş Köpek

İlse'nin peşinde -ki İlse'yle Godot'nun akrabalığının bir yerlerde, bilim adamlarınca ispatlanmış olması lazım- sürüklenişler, alkol, belki tanrıların, cinlerin, meleklerin yaşında, aydınlanma anları, bad trip, yaşlı kadınları tartaklama sporu, İlse yok, İlse nerede, cehennemlik bir gidişat, arkada bırakılan her şey kaos, kurtlarca kemirilmiş kanepeler, parkeler, kırık camlar, pis bir yer yatağı, camların düşeceği bir yerin olmaması, belki duvardan duvara yürümenin ya da eller kucakta öylece oturmanın yaşamaya bir faydası olabilir, yanılsamalar acıları dindirmeye yarar bazen, ruha saplanan bir kıymık, Sir Henry'nin evinde alkoller geçidi ve kadınla -Wilma ki boku çıkmıştır artık; beyni falan yanmış olabilir çünkü fazla kimyasal demek fazla yangın demektir ki bunun çaresini aramak için Sir Henry çok yanlış bir yerdir- geçirilen bir gece, Sir Henry sürgün eder, Wilma onundur, basit bir seksin başa açtığı dertler için başlı başına bir saga yazılabilir, kendilerinde İlse'nin bulunduğu insanlar Hollanda'da da bulunabilir, belki bir kadındır biri ve içindeki gerçekliği söküp çıkarmak, kanatmak, haykırtmak gerekiyordur, kalacak yer sıkıntısı için sarhoş edip peşkeş çekmek de gerekiyordur ama her şey tamamlanmamıştır, kadın tam olarak ne olduğunun farkında değildir ve bu durum gerçeği aramak için gereklidir, yargılamak ve yetersizliğe karar vermek için gereklidir, köpekliğin ilk adımı, ilk adıdır bu ve her şey yeni başlıyordur, aslında kadının sahip olduğu güzellik, farkında olmadığı güç ve genç bir adamın içindeki karanlık ilginç bir karışım ortaya koyabilir, daha nasıl demek lazım, insanlara kendilerini tanıtmak lazım, belki acı verici bir biçimde olur bu, belki uyuşturucuya bağımlı kılarak, aydınlık bir zihne ihtiyaç vardır çünkü, spot ışıklarından daha kuvvetli bir şeyler gerekmiştir, kadın yangının ortasında kaldığını anlayıp kaçtıktan sonra uzun dişler peşine düşer, Norveç'e dönüşte küçük bir yer, uyuşturucu satıcılığı yapılamaz, çok tehlikeli, kadının arkadaşının adı neydi, onun evine gidildiğinde belki o arkadaşın asılı vücudunu görmek vardır, kim bilir kaç gündür oradadır, boynu garip bir açıyla bükük, ayaklar yere dik, omuzlar çökük, zayıf bir çocuktur orada sallanan, nasıl yenik, nerelerden darbeler almış, en çok neresine çalışılmış, İlse yokken Mita işte o kadının adı, onun peşinde dişler, Moztak diye bir Türk pub işletiyor, o nasıl bir isimse artık, Mita'yı yeni bir yıkım beklerken hamile, akıl hastanesine düştüğü zaman bir tekme daha yer, bir diş daha geçirilir omzuna ve son, köpekler insana daha ne kadar benzeyebilir, ilahi eza, kişisel ceza ve kürkün altında düşünen bir şey, ne olduğu belli değildir, X Kuşağı belki, belki korku, öfke, çok derin, mutlak kötülük değil, başka bir şey, can sıkıntısı, yaşam sıkıntısı, bir bunaltı her şeyi halleder, Getsemani'de bir öğle vakti, sular kanlara dönüşür, kötülük kim bilir daha kimlere, nelere dönüşür, çürümenin izleri en derinde gizleniyor, sis basmış, kimse kimseyi tanıyamaz. Hesse der bunu. Herkes yalnız.

3 yorum:

  1. Tanrılar yazmışta, bir tane yaratıcı var, neden böyle tanrılar diye şirke koşuyorlar ve bunu insanlara telkin etmeye çalışıyolar anlamıyorum. Bu arada blog güzel :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler sayın temizlik şirketleri. :j

    YanıtlaSil