5 Ocak 2017 Perşembe

Richard Gwyn - Koşan Köpeğin Rengi

Anlatılan hikâyelerin yalnızca tek bir versiyonunu duyuyoruz, o da anlatıcı tarafından geliyor. Bu anlatıda şehir de konuşuyor bir yandan. In Bruges gibi; yüzyıllar boyunca kat kat birikmiş yapılar insana dair çok şey söyler. Burada da aynı teknik var, Barselona -yazarın da dediği gibi- kitabın gerçek kahramanı. Pitoresk yapısı, sürprizlere açık oluşuyla insandan geri kalmayan bir karakter.

Dedalus'un popüler işlerine bir örnek. Yayınevinin başındaki wanderlust abimizin yarı kurgusal İrlanda seyahatlerinden kopardığı bir kitap sanıyorum. Ben pek beğenmedim, zira Dedalus'un bastığı diğer kitapların yanında oldukça sönük. Evet, hikâye anlatımı pek hoş ve yaşam-hikâye ilişkisine çok güzel bir noktadan değinmiş ama o kadar. Vasat diyebiliriz.

Çok kısa keseceğim, farklı düzlemlerdeki/zamanlardaki olayların üst-alt-yan-öte-beri kurguları iyi. Ortaçağ menşeli bir mezhebin günümüzde reenkarnasyon vasıtasıyla dirilmesi, esas adamımızın bu örgüte çekilmek istenmesi, elbette onsuz bir Barselona düşünülemeyeceği için Miró içeren bir sergide kurulan katakulli, adamımızın aşık olması, aşık olduğu kadının bu örgütün has insanlarından olması derken hikâye alıp götürüyor okuru zaten. Aslında kötü diyorum, iyi diyorum ama sonuçta bir karara varamıyorum. Barselona'nın çatılarında dolaşan çocuklar, çatıların efsanevi çetesi Yamakasi keyfi veriyor, eşzamanlılığın beyin yakan doğası kafaları bir güzel karıştırıyor, gizemli bir macera başlıyor, ama... Ama bu kadar. fazlası yok. Bu da okumasanız bir şey kaybetmezsiniz anlamına geliyor.

Meh, depo satışı falan olursa, denk gelirseniz çok ucuza alabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder