3 Şubat 2015 Salı

Yamuk Bakan Öyküler

Eskiden sahaflara, eskicilere giderdim. İşe girdiğimden beri internetten hallediyorum mevzuyu. Yayınevlerini takip etmeye başladım. Neler basılıyor, yeni ne var gibi. MonoKL'u öyle buldum.

http://www.monokl.net/site/

Çok güzel işler yapıyorlar, takip edeceğim. Başka Dünyalar serisinde Machen bastılar ki çok sevindim ve hemen aldım, R. E. Howard bastılar, bir de bunu bastılar galiba. Lord Dunsany, Clark Ashton Smith falan basarlarsa ne güzel olur.

Dört öykü var, seçki. Üçünü okumuşsunuzdur bir yerlerde. Üçü BK, diğeri Sherlock Holmes. Neden böyle bir şey, bence Žižek. Yayınevinin Žižek'e duyduğu ilgi. Konferans için davet etmişler falan. Žižek her bir öykü için bir cümlelik açıklama yapmış, arka kapakta bulabilirsiniz onları. Tematik bir mevzu da var işin içinde; Yamuk Bakan Öyküler aslında gerçekliğin yorumlanışı üzerine eğilen dört öyküyü içerdiği için belli bir konseptte oluşturulmuş bir kitap. Dolayısıyla öykülerin janrı -ulan hep bunu yazmak istemişimdir- değil de içerikleri açısından. Olunca yani bir mantıklı geldi.

Dünyalar Deposu: Robert Sheckley'nin. Distopik bir ortamda, dünya boku yemişken bir iğne yardımıyla çok istenen bir hayatı yaşamak. Sonsuz ihtimaller arasında bilinçaltının yönlendirdiğine gitmek, kişinin kendini ne kadar tanıdığıyla ilgili olarak şaşırtıcı sonuçlara yol açabiliyor, ölümü isteyen çıkabiliyormuş mesela. Geçici bir süreç bu istenilen yere gitmek, bir de karakterin 10 yıllık birikimine mal olacak kadar pahalı. Neyse, beyimiz geçmişe dönüp ailesiyle birlikte mutlu mesut yaşıyor bir yıl boyunca. Uyandığı zaman doğruca sığınağa gitmek zorunda. Gayger sayacının uyarılarıyla, bir zamanlar insan eti ve kemiği olan beyaz zeminin üzerinde. Žižek'in yorumu: "Özne ancak fantazi yoluyla arzulayan özne olarak kurulur."

Şakacı: Asimov'un. Fıkraların kaynağını bulmak, Meyerhof için bir takıntı haline gelir. Süper bilgisayar Multivac'in yardımıyla gizlice cevabı arar ve uzaylılar için esprilerin, fıkraların falan bir deney olduğu sonucuna varır. Bilgiye eriştiği anda deney sona erer, insanların mizah duyguları kaybolur. Žižek'in yorumu: "Başkasının Başkası tam da paranoyanın Başkası'dır."

Tanrı'nın Dokuz Milyar İsmi: Arthur C. Clarke'ın. Tibet manastırına satılan bir süper bilgisayar, Tanrı'nın bütün isimlerini aramaktadır. İnsan ırkı bu yüzden yaratılmıştır, bütün isimleri bilmek için. Bu gerçekleştiğinde her şey yok olacaktır, fiş çekilecektir yani. Bilgisayarla birlikte Tibet'e giden mühendisler mevzuyu öğrenince bilgisayarı yavaşlatırlar ve kendileri için bir kaçış süresi ayarlarlar. Son an gelince geriye dönüp bakarlar ve yıldızların yavaş yavaş söndüğünü görürler. Žižek'in yorumu: "Dünyanın kendisi, 'gerçeklik' her zaman bir semptomdur."

Kızıl Saçlılar Derneği: Bir gerçekliğin ardından bir başkasının ortaya çıkarılması, tipik bir Holmes öyküsü. Žižek'in yorumu: "Yanlış çözüm yapısal bir zorunluluktur... doğrudan doğruya hakikate çıkan bir yol yoktur."

Güzel, alınabilir, hediye edilebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder