Evet, arayı çok açtık. Neden öyle oldu? Çünkü üşendim. O arada hayvan gibi kitap okudum tabii, hepsinin ağzına fötür fötür gidip piç edeceğim. Seriden devam:
* Şeytan'ın komikleştirilmesi. Artık öyle öcü şeytan yok. Aydınlanma ile birlikte daşok oğlanına çevrilen bir Şeytan var önümüzde. Resmen ağlatmışlar. Çok fena.
*Mephistopheles ilk kez 1587 tarihli Faust kitabında geçiyormuş. Hoş.
* Bu Shakespeare'de Şeytan, romantikslerde şeytan nasıldı, Baudelaire falan nasıl almış, o var. Sonra AC/DC, Mötley Crüe falan geçiyor ama çok az. Ve çok taraflı lan adam, siktir git. AC/DC'ye laf edeni çömerler. Ona göre Jeff.
* Ha, o Baudelaire'in sözü var ya Şeytan'la alakalı, onun babası şudur:
"Şeytan'ın var olmadığına bizleri inandırmaya çalışmak, bizzat Şeytan'ın bir entrikasıdır."
Richard Greenham, bir İngiliz püriteni, 1700'ler falan.
* Reform olaylarında kim Şeytan'a nasıl baktı, Şeytan bu olaylarda nereye kondu, mezhepler açısından Şeytan'ın incelenmesi.
* Elbette Paradise Lost, Milton. Paradise Regained.
* Spinoza, King, Leibniz, Locke, Voltaire, Hume ve bir sürü filozofun Şeytan görüşü.
* Blake var, Jung var, 1980'lere kadar geliyor olay.
Çok da bir şey hatırlayamadım ama genel olarak böyle. Bu kitapla seri bitiyor. Edebisi derin şeylere geçeceğim demiştim ama mal gibi devam ettim, sırada Şeytanın Genel Tarihi var. Hadi bağalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder