16 Ocak 2016 Cumartesi

Etgar Keret - Kapı Birden Vuruldu

Askerden dün döndüm, sağda solda dolanıyorum boş boş. Sabahın beşinde kalkıyorum, sakalı kesmem gerektiğini düşünüyorum. Sivilde ne yaptığımı hatırlamaya çalışıyorum falan. Korkunç. Orada okuduklarımı elime almayı bıraktım, görmek dahi istemiyorum ama ucundan kıyısından girişmem lazım.

Dünyamı değiştirmek isterim diye -isabetli tahmin bu arada- Herbert götürdüm, Tolkien götürdüm, Gaiman götürdüm, bir sürü fantastik kuntastik işin yanında sevdiğim yazarlardan üç eş bir şey aldım yanıma. Bunları yazayım.

Keret kısacık işleriyle onlarca kozmos yaratıp okuru bilinmeyenin tekinsizliğine çekmeyi süper beceriyor. Komik, acıtıcı. Belki diyorum, belki bildiğimiz dünya bu öyküler gibi sayısız parçadan ibarettir. Ucundan kıyısından birbirine bağlı, bilmediğimiz gerçeklerle yüzleşmekten korkutan parçalar. Bombalar patlıyor, insanlar beş dakika daha uyuyabilmek için kahvaltı etmiyor ve biz Keret'in öykülerinde yaşamıyoruz, öyle mi? Bir yürüyün gidin pek rica ederim.

Kapı Birden Vuruldu: Silahlar dedik, biri kapıyı çaldı ve içeri girdiği gibi namluyu kafaya dayayıp yazardan bir öykü yazmasını istedi. Yazar kapıyı çaldıracak, kapı gerçekten çalacak ama eli silahlı kardeşimiz izin vermiyor buna. Yazar için kapı çalınmazsa öykü yok. Yazar -üç defa yazar- istediği dünyayı yaratır, silahların gölgesi altında. Kendini ve silahları yaratır bu arada. Şiire başvuruyorum; Melih Cevdet'in en sevdiğim şiirlerinden birinden: Ölüler mezarlıktan dönüyorlar / Kendilerini gömen imamı bulmaya / Oysa imam da ölmüş aralarında / Hangi ölüyü gömüyor 

Yalan Ülkesi: Robbie gençliğinden beri yalanlarla sıyıran bir arkadaşımız. Ben askerde çok gördüm böylesini, hatta laf bile vardır: Asker yalan söyler. Her yalanda alternatif bir gerçeklik yaratılır. Paralel evrenler hesabı. Bu evrenlerin farklı yalanlarla kesiştiğini düşünün. Bir başkasının yalanıyla Robbie'nin yalanı kesişiyor. Gerçekliği demeliydik. Belki de yalan söylemek bir mutluluk meselesidir. Kapalı da benzer bir mevzuyu işliyor; hayallerine inanan bir adam var ve kendi gerçeğinden bir türlü çıkmak istemiyor. Neyin çılgınlık olduğunu inanın söyleyemiyorum, kimse de söyleyemez. Ben, kapalı bir sistemdir.

Sağlıklı Başlangıç: Miron bir kafede oturuyor, hiç tanımadığı insanlar geliyor ve masaya sırayla oturuyorlar. Biriyle iş görüşmesi yapıyor, biriyle ilişkisini bitiriyor, biriyle kavga ediyor. Herkes yabancı, birbirlerini tanıyıp tanımamaları önemli değil. Bu sefer Hesse geliyor aklıma: Siste yürümek ne tuhaf / Yalnız olmaktır yaşamak / Kimse kimseyi tanımaz / Herkes yalnız

Ekip Çalışması: Keret babalığa da yardırmış durumda, sıkı bir izlek bu. Anneanne şiddetine maruz kalan bir çocuk, babasından anneannesini öldürmesini ister. Baba şiddete eğilimlidir ama çocuğundan mahrum kalmak istemez, şirret bir annesi vardır çocuğun. Bir katakulli ayarlar ve planı çocuğa anlatır. Anneanneyi anneye yakalatacaktır. Dalavere öğretir oğluna, ondan mahrum kalmamak için. Ebeveynlik zor iş.

Aslında Olağanüstü Ereksiyonlar Yaşadım Son Zamanlarda: Anlatıcının köpeğiyle duygusal anları, geri plandaysa yine iletişimsizlik harikası bir evlilik var. Evlilik de zor iş. Bu yaşamak aslında hepten zor iş.

Kitapta bir sürü öykü var, son olarak Tamamen Yalnız Değil'i anlatacağım. İki sayfacık bir öykü, iki sayfa. Bakın, beni tek bir kitap ağlatmıştı bu kitabı okuyana kadar. Goriot Baba ölüyordu, onu gömüyorlardı falan. Lisedeydim onu okurken. Şimdi... 28 yaşına gelmiş eşşek kadar herif, komutanının odasında duygu yoğunluklu anlar yaşıyor. Neden? Bu öykü öyle bir dokundu ki tutamadım kendimi. Öyküyü fotoğraflayıp paylaşmak istemiyorum, bunları yazmak da istemiyordum aslında ama Keret... Çok büyük sevgim var, adam rockstar oldu gözümde. Yazmadan edemedim.

Muhteşem. Sayısız parçadan oluştuğunuzu hissediyorsanız -anların sonsuzluğunda parçalarınızı sayamazsınız, ben sayamıyorum- en azından birkaçını anlayabilmek için Keret. Keret!

4 yorum:

  1. heyy geçmiş olsun ve hoş geldininin.

    YanıtlaSil
  2. nihayet. yorumlarınızı özledim.

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederim, gerçekten nihayet.

    YanıtlaSil
  4. Şu sıralar gelmiş olması lazım diye düşünerek açtım ve üç kitap birden görünce sevindim. Hoş geldiniz.

    YanıtlaSil