7 Haziran 2017 Çarşamba

Juan Pablo Villalobos - Tavşan Deliğinde Fiesta

İnsan bilişsel dönemlerden geçiyor, beynin işleyişi -özellikle çocuklukta- aylarla ifade edilebilecek kadar kısa sürelerde muazzam değişimler geçirebiliyor. Büyük zenginlik; yaratıcılığı zenginleştiren bir durum. Kendini çizgi film karakteri sanıp camdan atlayanlar ve benzerleri dışında güzel sonuçlar doğuruyor, Çavdar Tarlasında Çocuklar mesela. Onca Yoksulluk Varken de bir diğer güzel örnek. Filmlerde, dizilerde çokça görürüz, ekmeği iyi yenmiştir yani. Eh, bu açıdan Villalobos'un çocuğu yeni bir şey değil ama içinde yer aldığı uyuşturucu kartellerinin ortamında ilgi çekici hale geliyor. Tochtli nam velet, uyuşturucu taciri olan babasının yanında, çölün orta yerine konuşlanmış bir kalede yaşıyor. İki izbandut koruma ve babasının yardımcısı olan özel öğretmeni dışında ilişki kurabildiği kimse yok, yalıtılmış bir ortamda yaşıyor. Televizyon izleyebilir, kitap okuyabilir ve babasının kendisi için getirdiği hayvanları izleyebilir. Hayvanat bahçesine gitmek tehlikeli olduğu için kalenin bir kısmı hayvanat bahçesine çevrilmiş, kolay iş.

Çocuklukta hiçbir şey olduğu gibi değil, lunaparktan pek bir farkı olmayan beyinde olgular/nesneler arasındaki ilişkiler bağdaştırmaların doğruluğuna ve yanlışlığına bakılmadan, kendiliğinden beliriverir. Bu yüzden Tochtli'nin Japon kültürünün etkisi altındayken Liberyalı cüce suaygırları için delirmesi, vücuttaki delik sayısının ölüme yol açıp açmamaya etkisiyle ölülerin de sayılabilecek kişiler olarak görülüp görülmeyecek olması, kısacası dünyayı algılayış şekli tam bir kaos. Bütün eğlenceyi bu kaosa borçluyuz.

Çocuğun renkli dünyasının arkasında mafyanın katı dünyası yatıyor. Uyuşturucu baronunun azarladığı vali, para desteleri ve kilitli odalar, yeniliğin merak dolu objeleri olmalarının yanında karanlık bir dünyanın da dökümünü ortaya çıkarıyor. Kafası kesilen polisler, düzenlenen operasyonlar, kaçanlar, tutanlar, hepsi Tochtli'nin son biçimine kavuşmamış zihninin üzerinden akıp gidiyor. Bu noktada Mazatzin'i anmak gerek, Tochtli'nin akıl hocası, çocuğa dünyayı tanıtan bir sensei. Sömürgeci Batı'nın biricik düşmanı, Meksika yerlilerinin can dostu, çeteyi satıp itirafçı olarak paçayı kurtarmaya çalışan kardeşimiz. Karanlık tarafa geçmeden önce işinde gücündeydi, sonlara doğru Tochtli'nin sürekli tekrar ettiği gibi patetik bir halde kirişi kırdı.

Küçük bir çocuğun anlatıcı olduğu metinlere girişmeden önce iyi hazırlanmak gerekiyor; düşüncenin biçim değiştirdiği aşamaları bilmeden, literatürü taramadan bu tür karakterler yaratmak büyük risk. Belli bir pencereden görülen dünyanın bir anda yetişkinlerin dünyasına dönüşmesi, çocuğun kozmosunun dışına çıkılması bütünlüğü bozar. Villalobos bu konuda oldukça iyi, herhangi bir falso görülmüyor.

Üç bölüm. İlk bölümde bu kanun dışı dünyanın çeşitli halleri, ikinci bölümde Liberya gezisi ve son bölüm çözülüş.

Uyuşturucu ticaretinin Meksikalıları dışarıda bırakacak şekilde yapılması milliyetçilik, bu görüşe uymayanlar ortadan kaldırılıyor. Tochtli'nin tanıdığı cesetlerden biri bu yüzden ceset, Baba Yolcaut -El Rey olarak da bilinir ve meşhur devrim şarkısında dendiği gibi delikanlıdır, her zaman ayaktadır, kendisini tutan hiçbir şey olmasa da- bir rol model olarak oldukça önemlidir. Çocuğun bazı şeyler için büyüyüp büyümediğine o karar verir ve kararına göre çocuğun hiç görmediği dünyanın bir parçasını daha aydınlığa kavuşturur. Öldürülenler, kilitli odalar, kadınlar yavaş yavaş belirir.

Liberya. Çok ince mevzular var burada. "Belki de giyotinler krallar için, kurşun delikleri de başkanlar içindir." (s. 63) Kurşun delikleri sayılardan başka bir anlam taşımıyor, Baba da yeri gelirse bedenlerde delik açabildiği için kurşunlananlar pis herifler olmalı. Politikacılar mesela. Giyotinlerse krallar için. Temiz, o yüzden, tek hamleyle boynu keser. Şeref kurtarır, Japonların yaptığı gibi. Başka, nesli tükenmek üzere olan cüce suaygırlarından ikisini kaçırırlar ama hayvanlar ölür, kafaları doldurulmuş olarak Meksika'ya yollanır. Yeterlidir bu, Tochtli'nin başka uğraşları vardır çünkü. Dünya bir anda değişir, Mazatzin'in sırttan bıçaklamasıyla her şey daha gerçek bir hale dönüşür. Büyümek yani, acılısından.

Güzel, şu an Haydarpaşa'daki fuardan %50 indirimli olarak alabilirsiniz. Ben öyle yaptım, iyi oldu. Yaa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder