Bizde hikâyenin Küçük Şeyler'le başladığı söylenir. Uşaklıgil'in, "Küçük Şeyler beni delirtti," deyişine bakarsak ne kadar etkili olduğunu anlayabiliriz, zira Uşaklıgil'in hikâyelerinin yaşamın içinden, detaycı anlatımının verdiği tat bir başkadır. Hikâyelerinin romanlarına göre daha başarılı, daha ses getirici olduğunu söylemesi de önemli elbette.
Gürpınar'ın hikâyeciliği de son derece başarılı. Üç beş öykü üstünden gideceğim, gerisini kariler bilir.
Benim Babam Kimdir?
Öksüz bir adam var, bebekken bir cami avlusuna bırakılmış. Büyüyor, önemli yerlere geliyor. Bir gün annesi buluyor bunu, evladım mevladım bir şeyler diyor. Öykünün olayı, bireyin anne-baba çizgisinden uzakta büyümesinin sorgulanması. Gayet hoş.
Çocuğumun Babası
En ilginç öykü bu. Karısının sevgilisini yemeğe çağıran bir adam, diğer adamla karısı, kadın-erkek ilişkileri üstüne konuşur da konuşur. Sonu da sürprizli. Evet.
Kitap genel olarak kadın-erkek ilişkileri üzerine zaten. Bir atla ilgili öykü var falan, araya sıkıştırılmış. Evet, güzel kitap. Üç öyküye bile gelemedim, dsfd.
Bloğunuzdaki kısa süredir takip ediyoruz ve kısa sürede çok bilgi sahibi olduk Sony lcd olarak bu bilgiler için teşekkür ederiz.
YanıtlaSil