13 Eylül 2016 Salı

Jean-Dominique Brierre & Jacques Vassal - Leonard Cohen

Leonard Cohen Kendi Ağzından. Çeviride problem var, dizgi sıkıntılı, hatası çok. Yine de yayınevine çok teşekkürler.

Cohen'ın iki hayranının yıllar boyunca yaptıkları görüşmeler, araştırmalar sonucunda bu kitap ortaya çıkmış. Kendi ağzından kısmı doğru değil, röportajlardan ve birebir görüşmelerden sıkça yararlanmışlarsa da kurgulanmış bir hikâye anlatılıyor. Yarı otobiyografik denebilir. Kitabı Cohen'la birlikte yazmak mümkün olmamış, adam çok yaşlı.

Bölümlere ayrılmış modüler bir anlatı. Sarmal bir yapı; Montreal'e tekrar tekrar dönüp şehri farklı anlamlarıyla görürsünüz. Hydra'daki yıllar Cohen'ın romanları ve şarkılarına farklı biçimlerde yansır.

Önsözde iki kafadarın Cohen tecrübeleri var. Aynı dönemde Columbia'dan çıkan Dylan veya Simon&Garfunkel'dan çok daha farklı bir sesle karşılaştıklarını söylüyorlar, tanrısal bir anlatının yalvacı. Kendisine basılı olmayan bir kitap gönderilmiş olabilir zira insanlığın kolektif bilincini dile getirir. Eski Ahit'in ozanıdır, şu siteyi bulmadan önce adamın ruhani altyapısını çözebilmek için kafayı yiyordum, siteden sonra kitabı da okudum, her şey yerine oturdu.  

Montrealli: Cohen huzursuzluğu diye bir şey varsa kaynağı Montreal'dir. Cohen'a göre Fransızlar, İngilizler, Yahudiler, kaç topluluk varsa hepsi mülteci gibi hissediyor Kanada'da. Herkes kanından, kökeninden endişe ediyor, ister istemez suçluluk duyuyor. Kar, fırtına ve Winter Lady. Başka hiçbir yerde hissetmediği kadar evinde Cohen, her zaman sırılsıklam ve kabullenilmiş bir melankoliyle birlikte huzurlu. Tanıdık acılar tanınmayanlara göre daha mutluluk verici. 

Yahudiler birbirine bağlı, küçük bir topluluk. Cohen çocukken İbranice kursu alıyor ve üniversiteye kadar İbrani okuluna devam ediyor. McGill Üniversitesi'ne gittiği zaman yaşadığı kapalı ortamdan kurtuluyor ve her gencin yaptığını yapıp kız peşinde koşuyor. İki romanında da şehir ve gençlik yılları sıkça kendini gösteriyor. 

Beautiful LosersGüzel Tutunamayanlar diye çeviren çevirmen, n'aber?

Bülent Somay da Montreal'e gittiği zaman Suzanne'in izini sürer, Şarkı Okuma Kitabı'nda bulabilirsiniz. 

Yahudi: 2009'daki Tel-Aviv konserinden: "Mevcut tek zafer, kalbin intikama, umutsuzluğa ve nefrete karşı kazandığı zaferdir." (s. 31) Cohen seyircilere Sayılar Kitabı'ndan bir bölüm okur, seyirci Cohen'ı kutsar ve konser sona erer.

Yom Kippur Savaşı sırasında Cohen İsrail'dedir, yaralı askerlere şarkı söyler. İlerleyen bölümlerde kötü giden ilişkisini bir nebze unutabilmek için bu yolculuğa çıktığını söylese de savaşın orta yerine gitmesinin sebebi kardeşlerine saldırılırken sorumluluk hissetmesidir. Lover, Lover, Lover böyle ortaya çıkar. Filistinli gruplar sanatçıdan İsrail'in politikasına destek vermemesini ister ama Cohen, sanatın birleştirici olduğunu, Filistinlileri çok iyi anladığını ama iki cemaat arasındaki diyaloğu teşvik edecek temel etkinliklere ödenek sağlamak üzere yaratılan fonu desteklemek için konser vereceğini söyler. Sonraki röportajlarından birinde, mevzuya bir dünya vatandaşı olarak baktığını ve savaşın sona ermesinin herkesin sorumluluğunda olduğunu belirtir. 

İşin politik yanı bir yana, Cohen'ın esin kaynağının büyük bir kısmı Yahudilikten gelmekte. Dünyayı tamamen kapsayan bir inanç, sanatçının karakterinin bir parçası. Olmak istediğim şeyin formu şiirdir diyor Cohen, inancının şiirselliğiyle bütünleştiği söylenebilir. Edip Cansever geliyor aklıma, Selçuk Baran'a kutsal kitapları mutlaka okuması gerektiğini söylemişti. Tanrı kelamı şiire en yakın form olabilir.

Jewish Telegraph adlı bir gazete, Cohen'ın dini bilgisini ölçmek için sanatçıyla röportaj yapar ve her soruyu kutsal metinlerden alınan cümleler takip eder. Her şey Cohen'ın hafızasındadır, o iyi bir Yahudidir ve onun için iyi Yahudilik, evrenin mükemmelliğini keşfetmekten geçer. Keşfinde bütün kutsal metaforları öğrenir ve şarkılarında bunları kullanır. The Stranger Song'tan şiirlerine, eserlerinde pek çok kutsal mevzu mevcuttur. Dance Me to the End of Love'daki yanan keman/viyolin olayını açıklıyor mesela, çok etkileyici. Şarkıyı önce Berlin şehri için yazmış, kötülüğün kökleri için ama sonrasında fark etmiş ki şarkı aslında aşk ve evlilik üzerineymiş. Almanlar Yahudileri katlederken yaylı sazlar dörtlüsüne konser verdirtirmiş, olay bununla alakalıymış falan. Hallelujah'taki Davud meselesi de kendi hikâyesiyle dini hikâyelerin kesişiminde önemli bir rol oynamış.

Oğul: Unutkanlığım zirve yaptı, az önce okudum ama nerede okuduğumu hatırlamıyorum. İnsan, babasına benzediğini anlayınca yaşlanmaya başlarmış. Ortada benzeyecek bir baba olmadığı zaman? Cohen, enerjisini ve hüznünü büyük ölçüde babasızlığından alıyor. Annesini sever ama onu terk etmek ister, amcalarına babasına karşı vefasız oldukları için dargındır, pek çok röportajında oğulluğuna dair açıklamalar yapar. Yalnız bir çocuktur ve yalnızlığını her gittiği yere götürecektir.

Şair: Dünyayı sözle oluşturma yeteneği Cohen'ı çok etkilemiş. Yalnız çocukluğunu göz önüne alırsak kitaplara sığınması doğal. Lorca'ya hayran olur, sözcüklerdeki yaşam enerjisi onun için çok anlamlıdır, öyle ki kızına Lorca adını koyacaktır. Yeats, Kavafis, Pound ve Eliot gibi şairlerin yanında Yahudi şairleri de ayrı bir yere koyar. Bu şairlerin söyledikleri artık bütün dünyayı ilgilendirmektedir, zira günümüzde yok oluşun kıyısında olan sadece Yahudiler değil, bütün dünyadır. Bütün dünya, Yahudilerin acısını -nihayet- anlayabilecek durumdadır. 

Şairliği hakkında söylediği bir şey var, bunu şiirle ilgilenen herkesin mihenk taşı ilan etme cüretini gösteriyorum: "Sizi etkileyen her şiir, cevap gerektiren bir çağrı gibidir. İnsan kendi hikâyesiyle cevap vermek ister." (s. 75) Cevap verir ama sadece ustalarına. Onlar için yazdı, popüler kültürün kıyısından geçemedi ve bu yüzden şarkıya yöneldi. Ailesinin maddi durumu oldukça iyiydi, akrabaları ve cemaati ondan da iyi para kazanmasını bekledi ama maddi bir kaygısı yoktu, istediği gibi yazdı. Montreal'de küçük bir sanatçı grubuyla birlikte çalışmalarına başladı ve Beat Kuşağı şairlerini pek tutmadı. "Biz taşralı radikaller onların bu özgür-doğaçlama tarzlarıyla doğru yolda olmadıklarını ve bizim geleneklerimizi onurlandırmadıklarını düşünüyorduk!" (s. 80)

Cesareti olsaydı birçok kitabını atacaktı, olmadı. Artshop'tan şiirlerinin bir derlemesi çıktı, dilerseniz edinebilirsiniz.

Müzisyen: Gençliğinde flamenkocu bir İspanyoldan iki veya üç ders alır, bir sonraki dersi beklerken adamın intihar ettiğini öğrenir. Muhteşem bir başlangıç.

Woody Guthrie ve Pete Seeger gibi babalardan, bir de çağdaşlarından etkilenmiştir. Roy Smeck metoduyla ukulele çalmayı öğrenmek ister, country ve folk sever, Yunanistan'da yaşadığı dönemlerde rebetikoyu sever, dini müziklerle zaten haşır neşirdir, çok iyi bir gitarist olamayacağını anladığında elindekiyle yetinir. Gitarının akordu da ilginç: ilk iki tel kalın mi, son iki tel ince mi.

Albümlerinin kayıt aşamaları, çalıştığı sanatçılar falan bu bölümde.

Sevgili: Hah, burası mühim.

Cohen iyi bir aşık, kötü bir eş ve baba. Çoğu şarkısında maceraları yer alıyor, teker teker vermeyeyim, kitapta çoğu incelenmiş. Joni Mitchell'la kısa bir ilişki, meşhur Chelsea Hotel'da Janis Joplin'le unutamayacağı bir macera, evlilikler, ayrılıklar. Neler neler.

Hasta: Kendi hastalığının yanında diğer hastaları da sever Cohen, onların yanında rahat olduğunu söyler. Şarkılarının doğuşunda yaşadığı süreçle hastalık arasında bağ kurar, sanki aynı kaynaktan doğmaktadırlar. Annesinin rahatsızlığı yüzünden daha çocukluğunda tanışır hastalıkla, kendine bir duruş geliştirir ve bunu üretim için kullanır. Kendisi de spleen şairidir; uyuşturucu, kadınlar, alkol ve anti-depresanlardan sonra Zen'i keşfeder ama bunların hiçbiri onun için bir çözüm olmadığı için durmadan yazar, tek tedavi yazmaktır. Her zaman daha derine inmeye çalışır, depresyonun taşa çeviren sertliğini ancak bu yolla yumuşatabilir.

Gezgin: Montreal, New York, Hydra, İsrail, dünyayı içinde taşıyan bir adam. Yükü ağır ve her zaman yabancı

Savaşçı: Konserlerine kamuflaj benzeri giysilerle çıktığı olmuştur ve savaşı büyük bir olay olarak görür, insanın elinden geleni yaptığı tek yer savaş alanıdır onun için. Metafor olarak da değerlendirebilirsiniz bunu ama gerçek bir yanı olduğunu unutmadan.

Romancı, Avcı, Söz Yazarı gibi pek çok başlık var, Cohen'ı birçok yönüyle tanıyorsunuz. Sevenleri mutlaka okumalı.

1 yorum:

  1. Bir kaç şarkısını biliyor ama Cohen'i tanımıyordum, bu yazı sayende az da olsa fikir sahibi olmuş oldum, elinize sağlık güzel bir yazı olmuş.
    Kötü çeviri ne yazık ki kitapların büyük sorunu. :/

    YanıtlaSil