10 Temmuz 2019 Çarşamba

Christopher Dell - Okült, Cadılık ve Büyü

Tarihi didiklerken canavarlarla yetinmiyor Dell, her çeşit inancın ve söylencenin peşinden giderek ezoterik gruplardan kitlesel çılgınlıklara kadar pek çok olayın ve oluşumun izini sürüyor. Av büyüleriyle başlayan büyücülük zaman içinde dinlerin ve mitolojinin de mevzuya dahil olmasıyla öyle bir çatallanıyor ki her birini takip etmek mümkün değil, bu yüzden Batı'nın ve Doğu'nun belli başlı meselelerinden pek uzaklaşamıyoruz, söz gelişi Eskimo büyüleri veya inançları yer almıyor bu incelemede. Yer alanlar da yeterli gerçi, elimizin altında oldukça zengin bir kaynak var. Bol resimli. Dell ele aldığı büyü âlemini ilk bölümde örnekliyor biraz, mesela Çin'in Batı'ya Yolculuk adlı destanından Sun Wukong var, kendisi bir maymun, sihirli asasıyla mucizeler yaratıyor. Kral Arthur hikâyeleri var, haliyle Merlin ve Druidler, Keltler, Stonehenge falan, böyle gidiyor olay. Kara büyü, ak büyü, çeşit çeşit. Ben yine madde madde gideceğim, metnin yapısına uyuyorum. Bölümler kısa ve çok sayıda başlık var, ilgimi çekenleri alayım buraya.

* Büyünün kaynağının tıp olduğuna inanılıyor.

* Büyü, tanrıya dua etmeden veya ona sığınmadan doğaüstü yollarla dünyayı anlama ve etki etme yolu olarak tanımlanıyor. Tabii tanrının buna ses çıkarmayacağını düşünmemeliyiz, kimi dinlerde büyü yapmak yasak. Gücün tanrıdan geldiğine inanılmış, eh, büyü yapmak tanrının cebinden bir şey aşırmak olarak görülebilir. Yunan mitolojisinde büyü o kadar baskılanmamış, aynı zamanda inanç işlevi de gören Roma mitolojisinde büyüye ve ilahi güce yer verilmiş. Kadim Mısır'daysa ibadet ve büyü birmiş, kafalarına göreymiş.

* Dilin gücü. "Ad bahşetmek" diye bir şey var, isimlerin büyülü özellikler taşıdığına inanıldığı için ad öyle herkese söylenmezmiş bir zamanlar. Daha da ilginç bir şey, "gramer" sözcüğü büyü kitaplarını tanımlamak için kullanılan "grimoir" sözcüğünden türetilmiş, etimolojik olarak akraba bu sözcükler, öyle bir bağ var yani. Okumak ve yazmak geçmiş zamanların nadir yeteneklerinden olduğu için herkesin büyü yapamayacağı düşünülürmüş, matbaayla birlikte bu durum ortadan kalkmış. Cadı avlarını düşünün. Sözcük bilgisi, mecaz anlamlar, şifreli mesajlar 15. yüzyılda okült merakında patlamaya yol açmış ve Rönesans'la birlikte Hürmasonluk ve Gülhaççılık çıkmış ortaya, öncesinde MS ikinci ve dördüncü yüzyıla tarihlenen Hermetica varmış. Hermes Trimegistus'un başrolde olduğu bir dizi diyalogdan ibaret olan bu metin, Batı'da büyücülüğü başlatan metin olarak görülüyor. Hermes Trimegistus da dikkat çeken bir karakter, Hermes normalde Mısır tanrısıyken Romalıların Mısır'ı işgaliyle birlikte mitolojilerin eklemlenmesi sonucu yarı tarihi yarı mitolojik bir karaktere dönüşmüş. Rönesans'la birlikte mevzu bahis metin büyücülüğün el kitabı haline gelmiş, Aydınlanma Çağı'nda büyünün okült tarafından çok gözbağı ve el çabukluğu dikkat çekmeye başlayınca da yavaş yavaş etkisini yitirmiş ama büyü hiçbir zaman ortadan kaybolmamış. Biçim değiştirerek bilinmeyene doğru yayılmaya devam eden bir gelenek bu, bilimin ilerlemesiyle birlikte bilinmeyen çok küçük bir alana hapsolmuşsa da her çağ yeni büyüsünü yaratıyor, yaratmaya devam ediyor. Bu arada birkaç bilim insanının ilginç yanları ele alınıyor, Isaac Newton sıkı bir okültistmiş ve "uzaktan etki"nin sihirli bir şey olduğunu varsaymış. Arthur C. Clarke'ın meşhur sözünü biliyoruz, anlamlandıramayacağımız kadar gelişmiş bir teknolojinin veya bilimsel olgunun büyüden hiçbir farkı yok. James George Frazer büyünün hiçbir zaman bilim olmadığını, sanat olduğunu söylemiş. Asıl lafı Freud söylemiş gerçi, kelimelerle büyünün başlangıçta bir olduğunu ve kendi zamanında bile kelimelerin büyü gücünü kaybetmediğini dile getirmiş. Yaşlı Plinius büyünün İran'da icat edildiğini iddia etmiş. Bereketli Hilal civarındaki icatların haddi hesabı yok gerçi, temeli sağlam bir iddia bu ama bir "icat" olarak yaklaşırsak. Av resimleri ilk medeniyetlerden binlerce yıl öncesine dayanıyor yoksa. Tabii eldeki verilere göre konuşmak lazım. Bu kısım biraz karanlık.

* Sümer kültüründe ak ve kara büyü var. Babillilerin astroloji ve astronomi bilgisini Mısırlılar miras alıyor, bilginin kökenini Thot'a dayandırıyorlar. Kutsal kitaplarda Mısırlıların büyüyle olan münasebetleri varmış, kanıt orada. Bir de şey, bu cadı avları sırasında yakalanan insanların suya atılma olayı Babillilerden geliyormuş. Gerçi zina yapan kadınlara da aynı muameleyi yaptıklarını hatırlıyorum, nereden hatırlıyorum, sanırım Seks ve Ceza'dan. Batmayanlar cadı oldukları gerekçesiyle yakılıyormuş, batanlar da, eh, batıyormuş. İki türlü de ölüm var işin ucunda. Süper bir yargılama biçimi gerçekten. Zerdüştlük ele alınmış, Eski Mısır büyüsü anlatılmış. Ka tanrıların ruhlarının etkinleştirilmesiymiş, büyünün temeli. Stephen King'i anıyoruz hemen. Eski Ahit'te büyü anlatılıyor, bablar üzerinden. Kral Süleyman, kadim Çin büyüleri, muskalar ve tılsımlar, asalar, otuz iki kısım tekmili birden.

* Yunan ve Roma büyüleri. Eski Yunan, büyü kavramını Mısır'dan, Mezopotamya'dan ve Doğu Akdeniz kültürlerinden çarpmış bir güzel. Büyü ve din arasında ayrım yapmak kolay değilmiş o zamanlar, Platon'dan alıntılarla anlatılıyor. Roma'da ars magica daha bir gizemli. İç organlardan fal bakma gibi olayları var adamların. Büyü kanunlarla yasaklanmış dönem dönem, en sonunda MS dördüncü yüzyılda tamamen yasaklanmış. Hıristiyanlık varken büyü ne ola zaten. Yahudi gizemciliğinin ve Kabala'nın ortaya çıkışı da bu dönemlerde. Golem kültü çok daha geç bir zamanda, 12. yüzyılda ortaya çıkıyor. En bilinen yansıması Frankenstein'ın Canavarı olabilir.

* Kuzey büyüleri, en sevdiğim. Ben bu İrlanda'dır, İskandinavya'dır, oraları çok sevdiğimden oranın mitolojiyle ve büyüyle ilgili meseleleri ilgimi çekti. Druidlerden ilk olarak Julius Caesar'ın Britanya'yı fethetmesinden sonra bahsedilmiş, Romalılar bu arkadaşların kökünü kazımasalardı iyiymiş. Plinius özellikle bahsediyor bu insanlardan, ökse otundan, bir çok şeyden. Büyücülük Galler-Kelt geleneklerinde önemli bir yere sahipmiş, Kral Arthur efsaneleri bu büyücülük işlerinden doğmuş. Merlin'e ayrılmış bir bölüm var, söylencenin kaynağı ve etkileriyle ilgili heyecan verici bilgiler var.

Günümüze kadar geliyor mevzu. Japon diyarlarının büyüleri, Arapların hokus pokus işleri, Crowley, Houdini, pek çok adam, kadın, inanç, folklorik iş. İlgililer göreve, bu metin okunsun. Resimlere bakılsın, günümüzde Stonehenge civarında yapılan ritüel anmaların fotoğrafları incelensin. Güzel bir kaynak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder