29 Mart 2012 Perşembe

Hakan Bıçakcı - Bir Yaz Gecesi Kabusu

Hakan Bıçakcı'yı nasıl biliriz? Ben Boş Zaman'la bilirim, bir de Ahmet Hamdi Tanpınar sevmesiyle. Tanpınar durumu yok hikâyelerinde, o başka bir şey.

Hakan Bıçakcı'nın hikâyeleri nasıl anlatılır? Formül bile var aslında.

Karakter + Garip Olay + Garip Son

Her hikâye için geçerli değil tabii, çoğunluğu böyle diyeyim.

Richard Burton Matheson'a, Ramsey Campbell'a birazcık aşina olanlar Hakan Bıçakcı'yı da pek severler. Onlarda olduğu kadar derin bir korkutuculuk mevcut değil, fakat başka şeyler var.

Hande'ye Tecavüz. Rüyalararası diye bir kelime uydursam bu öyküye cuk otururdu. On numara.

İlk öykü, adını unuttum. İki sayfalık, fakat ilk üçe alırım ben sanıyorum.

Üşenmeden kitabı alıp geldim.

Tesadüf Beklentisi. Arkadaşları tarafından gece vakti mezarlığa gönderilip bir mezara kazık çakması konusunda gazlanan çocuğun öyküsünü bilir miyiz? Çocuk kazığı saplar, o sırada piç bir arkadaş beyaz bir çarşaf giyerek çocuğun üstüne koşar. Çocuk kaçamaz, çünkü ceketinden tutulmaktadır. En sonunda korkudan geberir. Ceketini tutan da o heyecanla kendi ceketine de sapladığı kazıktır aslındaymış da bilmem neymiş. Onun gibi.

TV, Gizli Kamera güzel hikâyeler. Damdaki Adamla "Tarihi" Konuşma adlı, buram buram Ferit Edgü kokan hikâye de güzel.

Kitap güzel, 6 TL'ye Kadıköy'deki bir sahaftan almıştım. Alın bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder