11 Ocak 2013 Cuma

Philip K. Dick - Vulcan'ın Çekici

PKD'nin paranoya dolu dünyasına tekrardan selam.

Arthur Pitt, Birlik binasından çıkar çıkmaz güruhun farkına varır. Aynen böyle. Arabasına biner, üstü Taubmann'a kalabalık hakkında bilgi verir. Arabaya saldırırlar, Arthur yardım ister, yardım gelmez. Çekerler bunu arabadan, boğazını keserler. O sırada puro çakmağı şeklindeki bir tarayıcı, olanları kaydeder. Arthur'ın bu tarayıcıdan haberi yoktur. Bir el, bu tarayıcının bağlı olduğu kabloyu çekiyor sonra. Burada Birlik'te bir katakulliler döndüğünü anlıyoruz.

Bir sonraki sahnede Taubmann'la Barris'i görürüz. Barris, arkası olmadan yükselmiş, çalışkan ve dürüst bir kardeşimizdir. Taubmann'sa düz bir sistem adamı. İşimiz Barris'le. Arthur'ın ölümünden kısmen kendini sorumlu tutuyor, koltuğunda rahat rahat otururken bir Birlik görevlisi öldü çünkü. Vulcan 3'e İyileştiriciler konusunda neden bir şey yapmadığını sormak için for doldurup yolluyor. Burada İyileştiriciler, sisteme karşı çıkan özgürlükçüler. Tek bir merkezden, hele hele bir bilgisayar vasıtasıyla yönetilmekten rahatsızlar. Vulcan 3 de bilgisayar oluyor. Gerçi bilgisayardan çok daha fazlası. Kendisine dünyada olan bütün olaylar sunuluyor, alet de insanların yürüteceği politikayı belirliyor. Yönetici direktör Jason Dill, hiyerarşide Vulcan 3'ün bir altı ve diğer herkesin üstü. Vulcan 3'e bir tek o bilgi girebiliyor, bir tek o ulaşabiliyor. Zamanı gelince Taubmann veya Barris, Dill'ın yerine geçecek, bu sebeple her türlü tezgah kurulabilir. İşte bunlar hep paranoya. Bir de İyileştiricilerin başı Peder Fields var. Bu adam Birlik'in Atlanta'daki akıl hastanesinde iki yıl kalıyor. "İyileştirilmek" için. Sisteme karşı çıkan görüşlere hastalık olarak bakılıyor. Lakin kendisi iki yılın sonunda sırra kadem basıyor ki orada iki hafta kalmak bile akıl sağlığı açısından büyük sıkıntıymış. Öyle bir yer.

Barris, Bayan Pitt'i ziyarete giderken bir okuldayız şimdi de. Kurgu öncesi zamanın olaylarını, dünyanın nasıl o hale geldiğini burada görüyoruz.

"Tahtanın önünde duran Agnes Parker, '1992 yılı aklınıza ne getiriyor?' diye sordu ve neşeyle sınıfı gözden geçirdi. 
'1992 yılı Birinci Atom Savaşı'nın sona erişini ve uluslararası düzenleme on yılının başlangıcını akla getiriyor,' dedi en iyi öğrencilerinden olana Peter Thomas.
'Birlik kuruldu,' diye ekledi Patricia Edwards. 'Akılcı dünya düzeni.'" (s. 15)

Akılcı dünya düzeni. Vulcan 1 1970'te yapılmış, Vulcan 2 1975'te. Okullardaki eğitim bu düzenin ezberlenmesinden ibaret. Her iktidar kalıcı olmak için öncellikle okullara önem verir, çocukların beyinlerini yıkamak yetişkinlerinkini yıkamaktan daha kolay olduğu için. Tam tersi de mümkün gerçi. Neyse, öğretmen bir şeyler anlatırken arka sıralardan bir kız sisteme karşı bir şey söylüyor, tam o sırada Jason Dill sınıfa giriyor. Bir heyecan dalgası tabii, sistemin gelinebilecek en üst düzeyinde yer alan adam gelmiş sınıfa. Kız, adama da laf atıyor tabii. Dediği şu: "Direktör Dill, bir makine size ne yapacağınızı söylediği için kendinizden utanmıyor musunuz?" (s. 18) Afdsf, çıkışa gel. Sonra gerisi geliyor, işte bir makinenin insanlardan daha iyi olduğuna gerçekten inanıyor musunuz falan. Sonradan anlaşılıyor ki kız, Marion Fields, Peder Fields'ın kızı. Jason Dill kızı alıyor, Birlik binasına götürüyor. İşte tatlı sorular, baban nerdeler, bilmem ne. Lakin kız o evreyi çoktan aşmış, laf üstüne laf sokuyor. Şu dediğine gel, aynını Stalin'e veya herhangi bir lidere uygula. Liderlerin topu yerin dibine batsın, kendileri öyle olmasını istemese de ilahlaştırılırlar ve insanları kör ederler. Bunların hepsini Gündüz Vassaf'ın kitaplarını yazarken söyleyeceğim. Lan ne diyorum ben. Heh, kızın dediği: "'Televizyonda göründüğünüzden daha kısa boylu olduğunuzu biliyor musunuz?' diye sordu. 'Bunu bilerek mi yapıyorlar? İnsanları etkilemek için mi sizi daha iri göstermeye çalışıyorlar?'" (s. 25) Bunun ardından iki taraf da birbirine paranoyak diyor, ikna çabaları, bir şeyler. Ardından Dill'ı Vulcan 2'nin ve Vulcan 3'ün yanında görüyoruz, Vulcan 2'ye veri giriyor. Buna da geleceğiz ayrıca. O sırada kendisini izleyen ve giderek uzaklaşan bir çift göz görüyor. Bir uçak mı, bir kuş mu, hayır, o süpergöz. Ne olduğu belli değil. Dill korkuyor.

Barris Kuzey Afrika'da radyasyondan etkilenmeyen bir alandaki Bayan Pitt'i ziyarete gidiyor. Bayan Pitt'e göre İyileştiriciler örgüte sızmış, kocası onlar tarafından öldürülmüş. Bir dünya düşmanı varmış adamın, ayağını kaydırmak istiyorlarmış falan. Kadın, Barris'i kovuyor. Barris de o oluşumun içinde yer alıyor olabilir. Kimse kimseye güvenemiyor. Ortam paranoid başlı başına. Barris, Bayan Pitt'in şüphelerini kimle paylaşabileceğini bilmiyor. Taubmann zaten doğal düşman. Dill da ayak kaydırabilir.

Vulcan 2'nin parçalarına bakıyoruz. Alet havaya uçmuş, biri patlatmış. Dill orada, tehlikeye daha önce hiç bu kadar yakından bakmamıştı. Birlik'i yıkmaya çalıştıklarını ve hedefe yaklaştıklarını düşünüyor. Kendisinin Vulcan 2'ye sorduğu sorular var, cevaplar cebinde. Bunlar daha sonra ortaya çıkacak. Barris'in Vulcan 3'e sorulması için gönderdiği soruları görüyor ve Barris'in geçmişini araştırmaya başlıyor. Bu sırada Agnes Parker, başlarda gördüğümüz öğretmen kadın öldürülüyor. Bir dünya olay, of of.

Barris, Dill'ın Vulcan 3'e veri yüklemediğini, soruların da sorulmadığını öğreniyor ve Dill'ın bir işler peşinde olduğunu düşünüyor haliyle. Cenevre'ye, Birlik'in merkezine gidiyor. Cenevre'ye ulaşınca Rachel Pitt'le karşılaşıyor, bir otele gidiyorlar ve burada Peder Fields çıkıyor ortaya. Barris'in kendisine katılmasını istiyor, Barris Fields'ı reddediyor. Görüşürlerken bulundukları yere uçan bir savaş aracı giriyor, bunları gebertmeye çalışıyor ama Fields, aleti parça pinçik ediyor. Dağılıyorlar, Barris buluşmadan bir süre sonra otele görevlileri gönderiyor ama bir şey bulamıyorlar. Başta onlara katılmayı düşünmüyor haliyle.

Bu esnada Dill'ın Vulcan 3'le iletişime geçtiğini görüyoruz. Vulcan 3, bir anlamda canlı bir bilgisayar. Sürekli bir uğraş halinde; toprağı kazıyor, mekanik sesler çıkartıyor, bir şeylerle uğraşıyor. Büyüklüğü bilinmiyor, ne halt ettiği bilinmiyor. Dill'a kızıyor, onu görüyoruz. Kendisine yeterince bilgi verilmediğini, bir kriz öngördüğünü ve toplumun alt katmanlarının harekete geçtiğini söylüyor. Burada toplumsal bir yönün incelemesi var. Makineye göre toplumun alt kademeleri, yaşamsal gereksinimlerden çok iktidar ister, harekete geçmeleri içinse bir lider yeterlidir. Evet.

Bu kadarını anlatayım, gerisi özet olsun. Dill, Vulcan 2'den aldığı bilgileri Barris'le paylaşıyor. Vulcan 2'ye göre protest hareketler direkt Vulcan 3'e yönelik olduğu için Vulcan 3'ün bu olaylardan bir süre haberinin olmaması daha iyiymiş. Neden böyle olduğu ortaya çıkıyor zaten, bütün o gürültüler, bütün o genişlemeler, şamatalar falan, meğerse Vulcan 3 kendisine bir ordu yapıyormuş, tehlikede olduğunu eksik bilgilendirmeye rağmen düşünebilmiş. Sonrasında iki ana cephe oluşacak; bir yanda ister istemez İyileştiricilerle birlikte hareket eden Dill ve Barris, bir yanda Birlik'in adamlarıyla birlikte kendini savunan Vulcan 3. Sistem sisteme karşı.

Böyle bir şahane roman. Gelişine vurulsun, kaçırılmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder