13 Eylül 2012 Perşembe

Johann Ludwig Tieck - Elfler

Masal Evi zannediyorum 6 45'in yan şeysi.

Elfler... Yani yakışıklı, uzun saçlı, alnı geniş kardeşler. İstisnasız hepsinin alnına uçak inebilir. İnsanları pek sevmezler, çünkü hırslarımıza yenilip onları rahatlıkla satabiliriz, satmışız da. Kendi dünyalarında yaşayan süper canlılar. Karda, yağmurda vay anam havaya bak diye şikayet etmezler, doğanın parçası olmuşlardır artık. Obez olanları yoktur, vücut güzelliğine dikkat ederler, fön çektirmeyi ihmal etmezler. Güzel kardeşlerimizdir elfler. Drizzt var bir de, ona girmeyelim. Manyak herif.

Tolkien'ın mitolojiden çok ekmek yediğini biliyoruz, bunların ilk örneği de mesela bu Elfler. Alman sazlı sözlü edebiyatın yazılı edebiyata geçmiş ilk örneklerindenmiş, Tieck de bunu ilk yapan adamlardanmış. Önemi böyle.

Masal işte: Komşu çocuğuyla yarışan bir kız var, bu kız elf diyarını buluyor ve orada güzel günler geçiriyor. Sonra kral elf geliyor, "Git buradan ama yine de seni seviyoruz, sakın bizi kimseye söyleme," diyor. Kız eve dönüyor, meğer yedi yıl geçmişmiş. Sonra komşunun çocuğuyla evleniyor. Tabii komşunun çocuğu adam olmuş artık. Süper bir kızları oluyor, kız çok güzel ve insanlarla takılmıyor pek. Esas kızın elf diyarındayken oynadığı başka bir kız var, o da bu esas kızın kızıyla oyunlar oynuyor. Çok karışık oldu böyle anlatınca. Neyse, baba kızına diyor ki, "Sen değişik misin, git biraz insan içine çık." Bir de bu elfler kendilerini çingene olarak kamufle ediyorlar, çingenelerin kovulması gündeme geliyor. Esas kız da kocasına elfleri anlatıyor en sonunda. Sonuç olarak elfler ortamdan uzuyor, civardaki bütün güzelliklerin sebebi oldukları için de çiçekler soluyor, ağaçlar kuruyor, dünya boku yiyor yani. Bu.

Şimdi sadece elfler yok, cüceler de var. Madenci cüceler. Bir de esas kızı oradan dehdehleyen bir bayan var, o da Galadriel'a benziyor biraz. Kıza yüzük veriyor bir tane giderken. Galadriel kendi yüzüğünü vermemişti tabii Frodo'ya. Ben olsam ben de vermem, çocuk zaten kendi yüzüğünü taşımaktan helak olmuş.

Böyle bir kitap. Gayet güzel, üç yaşındaki çocuğa bu masalı okuyup eline Silmarillion'ı tutuşturmak lazım. Dsfds.

http://www.ttnetmuzik.com.tr/album/Blues_Sehri/25232/albums/341667

D-100 de 90'lardan güzel bir grup. Ada'nın tüm müzisyenlere kucak açtığı, aynı zamanda stüdyolarını da açtığı zamanlardan. O dönemden Grizu da var. Bir sonraki yazıya da Grizu koyayım.

2 yorum:

  1. Geçenlerde altıkırkbeşte (sitesinde) gördüm de almak istedimdi. Ah birileri okumuş demek -.-
    Kafamda kıskançlık perileri uçuşuyor.

    YanıtlaSil
  2. Ya o site tam sömürülesi bir site. Sahaflar Moorcock'ları öyle fiyatlardan satıyorlar ki dudağın uçuklar. Gebeşler.

    Okursun ya, bir siparişe bakar. :j

    YanıtlaSil