17 Şubat 2013 Pazar

Neil Gaiman - Sandman/Sisler Mevsimi

Endless Sülalesi'ni külliyen gördüğümüz sayı bu. Bütün aile orada. Bütün aile değil gerçi, kayıp kardeş ortada yok. Diğerleri toplanıyor.

Destiny'ye Ak Saçlı Hanımefendiler gelir ve savaşın başlamak üzere olduğunu söylerler. Destiny şaşırır, kendisi kaderdir ve bundan hiç haberi yoktur. Elindeki kitaba bakmasını söyler hanımlar ve uzarlar. Kader diyelim, Kader kitaba bakar ve yapması gerekeni anlar.

Önce Ölüm'ü çağırır, sonra Sandman, İhtiras ve Umutsuzluk katılır. Hezeyan gelir en son. Kayıp kardeş dediğim gibi ortada yok. Aileyi tanıtan bölümler var, şahane. Mesela kader hakkında yazılanlar: "Kader toz ve gece kütüphaneleri gibi kokar. Ardında ayak izi bırakmaz. Gölgesi yoktur." Diğerleri daha uzun, en kısası Ölüm.

Ne için toplandıklarını bilmiyorlar, Kader de söylemiyor. Sonra İhtiras, Sandman'i çok kızdırıyor. Sandman'in Cehennem'e kapattığı sevgilisi vardı, Nada, hani ilk kitapta şöyle bir görüyorduk, önceki kitaplardan birinde de bir ritüeli vardı Afrikalı kardeşlerin, orada tanışmalarını görmüştük. İşte İhtiras Sandman'e diyor ki, kardeş, sen galiba biraz aptalsın. Kız sana bir şey yapmadı ama 10000 yıldır Cehennem'de tutuyorsun kızı, üstelik elinde olmayan sebeplerden ötürü seni kabul etmediği için. Sandman atarlanıyor falan, tek başına balkona çıkıyor. Ölüm geliyor, İhtiras haklı dayı, kusura bakma diyor. Sandman de harbiden doğru galiba diyor ve Cehennem'e doğru yola çıkmak üzere hazırlanmaya gidiyor. Ailenin geri kalan üyeleri neden çağrıldıklarını bir kez daha sorunca Kader diyor ki, tamamdır, dağılın, Sandman yola çıktı. Sandman içinmiş onca tatava. Taktiklere gel.

Sandman Cehennem'e gitmişti bir kez, çalınan başlığını almak için. Orada Lucifer'a gider çekmiş, kıçını tehlikeye atmıştı. Hizmetkarları gitmemesi için uyarıyorlar kendisini, lakin gidecek, kaçarı yok. Elçi olarak Kabil'i gönderiyor Lucifer'a, çünkü İncil'e göre Kabil'in öldürülmesi yasak. Lucifer, Kabil'in canını alamaz. Akıllı bir tercih yani. Neyse, Kabil Sandman'in geleceğini haber veriyor. Lucifer şekilden şekle giriyor. Onu yok edeceğim, onu parçalayacağım. Bilmem ne.

Sandman'in gidip de dönmeme ihtimali var, bu yüzden bir şekilde tanıştığı kişilere veda ediyor. Her 100 yılda bir buluştuğu arkadaşına mesela. Merasimle Cehennem'in topraklarına adım atıyor, şekil şekil yürüyor, Nada'nın hücresine gelip bakıyor ki hücre boş. Sadece hücre değil, Cehennem de boş. Bomboş, hiçbir iblis yok. Lucifer çıkıyor ortaya, bekçiliği bıraktığını söylüyor. Beraber kapıları kilitliyorlar, sonra Lucifer Sandman'e Cehennem'in anahtarını verip uzuyor. Bomboş Cehennem Sandman'in oluyor.

Bundan sonrası acayip fantastik. Amerikan Tanrıları kokuyor buram buram, tam tersi daha doğru olacak gerçi. Odin, Loki ve Thor, Düzen, Kaos, Gümüş Şehir'den iki melek; Duma ve Remiel, Nada'yı elinde tutan Azazel, Anubis ve Japon panteonundan bir tanrı, hepsi Sandman'in kapısını çalıyor Cehennem'in sahipliği hakkında. Hepsi Cehennem'i kendi için istiyor.

Bir ara hikâye: Yatılı bir okulda kalan Rowland adlı çocuk, Sandman'in yediği bokun sonucu olarak, dolaylı sonucu da diyebiliriz, geri gelen ölüler yüzünden kabus dolu saatler geçiriyor ve hayalet zorbalar tarafından katlediliyor. Sonra hayalet arkadaşıyla birlikte kapıdan çıkıp gidiyor, Ölüm'ün çok işi olduğu için onu o an almıyor. Bu yüzden sorunlar çıkacak galiba. Neyse, göreceğiz.

Her tanrı, Sandman için bir şeyler sunuyor Cehennem karşılığında. Kimi kayıp ağabey hakkında bilgi vermeyi teklif ediyor, Azazel Nada'yı vereceğini söylüyor falan. O iki melek gözlemci, bir şey sunmuyorlar. Son ana dek.

Yaratan, diğer tüm tanrıların üstünde, en tepede. İki meleğe haber geliyor. Cehennem varlığını sürdürecek, iki melek de oranın yeni denetleyicileri olacaklar. İçlerinden biri bunu istemese de Samael gibi isyan etmiyorlar, Lucifer'a dönüşme aşamasını biliyor hepsi. Lucifer çok büyük bir güce sahip, düşmüş olsa bile. Sandman'i korkutacak kadar. Her neyse, diğerleri sorun çıkarmıyor da Azazel yamuk yapıyor, Nada'yı çıtır çıtır yiyeceğini söylüyor. Görünüş olarak Azazel boyut kapısı gibi bir şey. Bir sürü dişi var falan içinde. Sandman atlıyor içeri, Nada'yı kurtarıyor ama Azazel'in dev ağızlarından biri Sandman'in üstüne kapanıyor. Bir sonraki karede Sandman'i görüyoruz, elindeki kavanozda Azazel hapis. Sandman'in rüya diyarında yamuk yapmayacaksın, oranın efendisi Sandman. Senin lolon kime dangalak.

Nada kurtarılıyor, son bir yemek yiyorlar ve Nada, bir bebek olarak doğup Sandman'den sonsuza kadar ayrılıyor. Böylece Sandman affedilmiş oluyor. Son olarak Cehennem'deyiz, iki melek yönetiyor orayı. İşkence gören bir ruhun yanına gelip durduruyorlar ve sonsuz işkencenin bittiğini, kurtuluş için kefaret işkencesinin başladığını söylüyorlar. Yani daha makul boyutlarda, günah kadar diyelim. Ona benzer bir şey.

Böyle bir sayı. Ailenin toplanması, Sandman'in Lucifer'la konuşması, tanrılar falan derken insan şapşallaşıyor. On numara.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder