Alt başlık: Mitolojinin Psikolojik Yorumu. Rank, baba olarak gördüğü Freud'un yanından -ironik olarak- ödipal kompleksle alakalı çalışmasını bitirmeden ayrılıyor. Jung, Campbell gibi heriflerle birlikte arketipsel işlere bulaşan ilk araştırmacılardan biri.
Psikanaliz tabii, her türlü kaypaklığın başı ve bu kitaptaki kahramanları orta noktada birleştiren etken. Rank, giriş bölümünde farklı kültürlerdeki kahramanların söylencelerinde benzer temaların tekrarlanması hakkındaki üç görüşe değiniyor, sonrasında kahramanların yaşamlarını inceliyoruz, en sonda da psikanalitik bir çıkarım var. Evet.
İlk önce üç fikre bir bakalım, neler: Başta temel fikirler teorisi var. Kısacası aklın yolu bir, fikirler dünyanın her yerinde aynıdır ve tekrar ederler. Üstünde durulan bir teori. İkinci teori, Hindistan'da ortaya çıkan masalların temel özelliklerini koruyarak yayıldığını söylüyor. Özellikle yerli Almanlar, söylencelerin yayılmasında oldukça etkili olmuş. Üçüncüsü modern göç ve ödünç alma üzerine; en akla yatkın teori. Kulaktan kulağa diyoruz buna, tamamen dolaylı yollarla yayılan efsaneleri içeriyor. Üç teori de temelde birbirinden pek uzak değilse de iki eğilim ortaya çıkıyor, insanın yaratım sürecinde ortaya çıkan meyillerinde mi olay, yoksa dendiği gibi göçtür, harekettir, bu tür işlerle uzaklara götürülen kelamlar benzer şekillerde mi tınlıyor? Rank için birincisi daha makul, zira psikanaliz. Yaa. Rank'in inandığı bir diğer şey de mitlerin tamamen insan yapısı olarak ortaya çıktığı, sonrasında göklere ve göksel cisimlere yansıtıldığı.
Mitlerin Döngüsü nam bölümdeki şahıslar: Sargon, Musa, Karna, Oedipus, Paris, Telephus, Perseus, Gılgamış, Kiros, Tristan, Romulus, Herkül, İsa, Siegfried, Lohengrin.
Hızlandırılmış tur dedik, özeti geçtik: Suya bırakılan çocuk, çocuğu terk eden yüksek zümreden insanlar, çocuğu bulan alçak zümreden insanlar, çocuğun kim olduğunu keşfetmesi, ki bu keşif süreci ve daha fazlası Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı magnifik (nöy?) kitapta bulunabilir, ilk ailesine dönmesi, dönmemesi, temelde hep aynı, heep aynı olaylar.
Neden kahramanların başına benzer olaylar gelir? Bunların bir anlamı var mıdır? Rüya tabirlerine bakacaksınız, orada bulamazsanız psikanaliz ellerinizden öper.
Son bölüm yukarıda saydığım olaylara psikanaliz çapında açıklık getiriyor. Çocukluk yılları, diyor Rank, sahip olduğu engin hayal gücü ve nevrotiklerin uydurmaçlığına en yakın zamanlar olması sebebiyle mitlerin yorumlanmasında da büyük öneme sahiptir. Su, sudan çıkma, sepet, kuruluk, doğumun ve terk edilişin sembolik ifadesi olarak geçiyor. Tufan mitlerini düşünelim; Tanrı/Baba öfkeli, göklerin çeşmesini kökledi, Nuh veya kahramanlar da teknede/sepette yırtmaya çalıştılar. Ne kadar da bağlantılı bir hadise! İsa Baba'sına terk edişinin sebebini sordu, Baba'nın cevabı ilahi bir sessizlik oldu. Ebeveynlere duyulan nefret, canlı kalabilen kahramanda büyüdü ve sonunda intikam olarak ortaya çıktı. Evden ayrılan evlat bambaşka biri olarak döndü, hatalar yaptı ve babasının hataları bu kez kendi yükü oldu. Yine de devrimci, değiştirici, isyancı olarak üstüne düşeni yaptı, babasına karşı çıkabilmeyi başarabildi ve Prometheus gibi lanetlenmediyse Kronos tarafından yendi.
Güzel, mitlere açıklık getirebilecek hoş bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder