Üçlemeyi eşsiz yapan detay, ardı arkası kesilmeyen sorulara cevap bulabilmek için oradan oraya koşturan insanların, Bölge'nin gizeminin çözülmesi için sayısız tehlikelere atılanların maceraları değil, her karakterin ve olayın Kafkavari bir bilinmeyende belirip gizeme farklı açılar kazandırması. İlk ciltte Bölge'nin sırrını çözmek için yola çıkan dört kadının yaşadıklarını görüyorduk, Bölge'nin karanlığı ve dört kadının kendilerine sakladıkları sırlar anlatıyı biçimsiz bir zemin üzerinde ilerletiyordu, el yordamıyla yürüyorduk, belirsizlik olabildiğince ağırdı, durumun SR'de içinden daha da çıkılmaz bir hal aldığını görüyoruz. VanderMeer karakterlerin gizemlerini kurgu içinde parça parça çıkarıyor ortaya, her şeyi bir anda sunmuyor, mevzuyu daha da gizemli bir hale getiriyor. Hem Bölge'yi hem de karakterleri merak ediyoruz böylece, tam bir karmaşanın içindeyiz.
John Rodriguez, isimsizleştirme politikası kapsamında "Kontrol" olarak ortaya çıkıyor. SR'nin tepeden inme yöneticisi. Müdür ortadan kaybolduktan sonra müdürlüğü devralıyor ve Grace'in nefretini direkt üzerine çekiyor, yardımcısı olması gereken Grace'in kendisine pek de yardımcı olmayacağını daha en başta anlıyoruz, Biyolog'un yer aldığı keşif ekibinden dönenleri dikizledikleri bir sırada ipler daha bağlanmadan kopuyor. Bu gerilimli ilişki metin boyunca sürecek, ekipten kalanlara bakalım. Antropolog muayenehanesinin arka kapısını çalarken kocası tarafından bulunuyor. Haritacı evinde, verandada bir sandalyede otururken bulunuyor, Biyolog da bir arazide öyle dururken. Psikologdan haber yok, Biyolog'la son karşılaşmaları sırasına ölmek üzereydi, Sürüngen tarafından hacamat edilmişti ve giderayak Biyolog'a bilgi vermesi gerekirken hiçbir şey söylememişti, aslında SR'de bir işler döndüğü o zamandan anlaşılabilen bir şeydi. Neyse, sorgulama faslı başlayacak ama pek de bir şey öğrenilemeyecek gibi duruyor, dönen üç kişi de sersem gibi dolanıyor ve kanserden ölmeyi bekliyor, önceki ekiplerden dönenler gibi. Zaten bunlar kopya, orijinalleri Bölge'de bir yerde öldüler. Biyolog hariç, o kocasını arıyor. Bunların hiçbirini bilmiyor Kontrol, annesinin kendisine "son bir şans" olarak sunduğu konumuna alışmaya çalışıyor. Anne Jackie Severance tek çocuk, babası gibi o da Teşkilat'a girip adım adım yükseliyor ve sağlam bir mevkiye kavuşuyor. Kontrol'ün dedesi Jack ilginç bir adam, daha çocukken Kontrol'ün eline silah verip neler olabileceğini görmek istiyor ama aslında her şey kontrolü altında, kontrollü bir kaos onun istediği, çocuğun psikolojik olarak sağlamlaşması için. Anneyle dede arasındaki çatışmalar anneyi güçlendirse de Kontrol'ü olumsuz etkiliyor, Teşkilat'taki yetkinliğinden şüphe duyuyor, kendine güvensiz biraz. Bu güvensizliği Grace'in tavırlarıyla ortaya çıkıyor tekrar, ne kadar gizliyor olsa da Biyolog'la görüşmeleri de sıkıntılı geçiyor bu yüzden. Gerçi Biyolog da pek bir şey anlatmıyor. İşler zor yani, Kontrol için zor bir görev. Müdür'ün odasına yerleştikten sonra yakın geçmişin bilinmeyenleri de çöküyor üstüne, örneğin Müdür'ün bilgisayarı kayıp. Kişisel geçmişin izlerini taşıyan en önemli parça eksik, Kontrol odanın geri kalanıyla yetinmek zorunda.
Kendi yaşamında da boşluklar var Kontrol'ün, böylece göreviyle yaşamı denklenmiş oluyor. Babası İspanyol ve Hint kökenli, zamanında büyük sükse yapmış bir sanatçı. Zirvede olduğu yıllarda aile yaşantısı keyifli ama adamın çöküşe geçtiği yıllardan sonrası sıkıntılı. Anne görevi gereği evden uzaktayken baba kendi varlığının aile için pek de gerekli olmadığını anlıyor ve yavaş yavaş uzaklaşıyor. Tam bu noktada kesiyor VanderMeer, Bölge'nin ortaya çıkışını anlatmaya başlıyor ve iki bozukluğu aynı bölümde birleştiriyor. Yaklaşık otuz beş yıl önce tabiatı değiştirmeye başlayan bir olay gerçekleşiyor. "Olay" diyorlar; istila, akın, saldırı, her şey söylenebilir, dolayısıyla söylenen her şey anlamsız. Fanus diyeyim, fanusun içindeki yapay olan şeyler hızla çürüyor. Topoğrafik bozukluk olarak adlandırılan bir "tünel" var, Kule olarak görüyorduk önceki metinde. Buraya dair pek bir bilgi yok ama Bölge'nin kaynağıyla bir alakası var buranın, ne olduğunu bilmiyoruz henüz. Neyse, fanus toprağın altındaki bir katmana kadar iniyor, gökyüzünde de stratosfere ulaşıyor. İçine giren kayışı koparıyor. Böyle bir ortam. Sürüngen var bir tane, homurdayıp duruyor. Deniz feneri var, içinde millet birbirini vurmuş. Günlükler yığılı, yüzlercesi öyle bekliyor. Tam kafaya sıkmalık, çok kasvetli bir ortam. SR'ye de sirayet etmiş durumda, Grace'in Müdür'den ne kaptığını, ikisinin ne kadar yakın olduklarını merak ediyor Kontrol, uzunca bir süre. İçerideki ekibin elemanları birer birer ortaya çıkıyor, Whitby de onlardan biri. Bilim insanı, SR onu da bezginleştirmiş. Belki de çürük bal kokusundandır, bilemiyoruz. Metnin sonuna kadar birkaç kez ortaya çıkıyor bu koku, sanki Bölge kokuyor ama Bölge'nin içine giren kimse yok orada, deterjan kokusu olduğunu düşünüyor Kontrol. Çok sonra ortaya çıkıyor ne olduğu ama önce ekip. Kontrol'ün rapor verdiği biri var, Ses, kim olduğu bilinmiyor. Müdür olabilir, Grace'in ta kendisi olabilir -Grace belki de Merkez'den görevlendirilmiş üst düzey bir görevli olabilir, her ihtimal düşünülmeli- veya Kontrol'ün annesi olabilir, bilmiyoruz. Sadece Kontrol'ü denetlediğini biliyoruz, hipnoz vasıtasıyla programladığını da. Kontrol bunun farkına çok sonradan varıyor, Mike Cheney ve Deborah Davidson ortaya çıktıktan sonra. Cheney son eleman, fizikçi. Şen bir adam. Bölge'nin klonlanma, kuantum mekaniği gibi boyutlarını onun fikirleriyle anlamaya çalışıyoruz. Bu tayfa Müdür'e toz kondurmuyor, Ses bile.
Tek bir bakış açısı, üç koldan ilerleyen olay örgüsü. Karakterler arasındaki ilişkiler, Kontrol'ün geçmişi ve Bölge'nin yapısı, iç içe geçmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bölge'yle alakalı Cheney'nin söyledikleri ilginç. Adama göre iki "Olay" olmuş; Bölge ortaya çıkmış ve sınırlanmış. İki olayın kaynağının farklı olabileceği söyleniyor, Bölge'yle Sınır birbirini kontrol etmek için yerleştirilmiş olabilir, Bölge'deki bir şeyin dışarı çıkmasını veya dışarıdan bir şeyin içeri girmesini engellemek Sınır'ın görevi ama hangisi için Sınır var, bilinmiyor. Tavşan deneyi var bir de. Sınır görünmüyor ama hayvanlar tarafından sezilebiliyor. Yüzlerce tavşanı Sınır'ın ötesine geçirmeye çalışıyorlar, hayvanların bazıları öteye geçerek yok oluyor. Kameradan görüntülere bakıldığı zaman anlaşılmaz bir fenomen çıkıyor ortaya, öte taraf görünmese de hayvanların uzuvlarının kesildiği görülüyor. Bazı tavşanlar geri dönüp insanlara saldırıyor ve kaçıyor. İlginç. Bu hayvanları pişirip yiyorlar. İçerinin havasını, suyunu almış besinler dışarıda yeniyor, eşyalar kullanılmaya devam ediyor falan, zaten Sınır ortadan kalkmış gibi bir şey, herkes zehri almış. Whitby anlatıyor bunları, Müdür'ün Psikolog'un ta kendisi olduğunu da anlatıyor. Kadın görevini bırakıp Bölge'ye giren son ekibe katılmış ve ortadan kaybolmuş sonuçta, Kontrol'e çözülmez bir düğüm bırakarak. Çekmecesinde bir telefon, bir de bitki var mesela. Neden orada oldukları muamma, son ciltte ortaya çıkıyor. Bu sırada Biyolog'la görüşmeler sürüyor, kadın fenerde gördüklerini anlatıyor, aslında fener bekçisi olan ama başka bir yaşam formuna kavuşmuş adam hakkında bilgi veriyor. Saul Evans'ın hikâyesini yine üçüncü ciltte öğreniyoruz, fenerin duvarlarına vaizlik yaptığı dönemden aklına gelen yazıyı yazmış ve kuyuya taşı atmış böylece. Müdür'ün odasında da aynı yazı var, kadın duvarlarından birini bu yazıya ayırmış.
Müdür'ün son keşif ekibine Psikolog olarak katılmasından önce Sınır'ı geçip geri döndüğünü öğrenen Kontrol, tayfayı toparlayıp sınır boylarına gidiyor ve kendi gözlemini yapıyor, bu sırada keşif için gönderilen ekiplerin bilinenden daha çok sayıda olduğunu öğreniyor. 11. Keşif için K'ye uzanan bir sıralama var, her grupta en az on grup daha. Gözlemlenemeyeni anlamak için. Tam kuantum işte; gözlem kesildiği anda numuneler değişiyor. "Teruvar" diyor Whitby, mekanın bilinci. Mekan kendini yeniliyor, gözlemden edinilen izlenimleri silecek ölçüde değişiyor. Keşif ekiplerinin her seferde başka bir Bölge'yle karşılaşmış olması olası, topoğrafik bozukluk sabit ama diğer her şey bambaşka. Gerçi bilemiyoruz, geri dönenlerden sağlıklı bir bilgi alınamıyor. Bölge'ye dair güzel bir detay: "'Kapalı veya açık alanlarla ilgili ne hissedersen et, orası bir garip, çünkü aynı anda hem açık ve geniş bir alanda, hem de korkulukları olmayan daracık bir uçurumun kenarından her an düşecek gibi hissedeceksin. Her dar, hem de sınırsız bir mekânda var olacaksın. Keşif üyelerini hipnotize etmemizin sebeplerinden biri de bu.'" (s. 169) Geriye sağ salim dönen James Lowry var bir tek, ilk ekipten hayatta kalan tek insan, muhtemelen kopyası yerine kendisi gelen de tek insan. Rolü son ciltte iyice ortaya çıkıyor ama o bir dursun. Müdür/Psikolog ve Lowry yakın arkadaş, tayfanın diğer üyeleri ikisinin arasında nelerin döndüğünü bilmedikleri için gizeme bir parça daha ekleniyor böylece.
Biyolog'un kopya olduğu ortaya çıkıyor, Müdür'ün Psikolog olduğu anlaşılmıştı zaten, bir de Whitby'nin kafayı yemesine şahitlik ediyoruz. Odalarda bir başına takılıyor ve Bölge'nin etkisinden kurtulamadığı için histerik davranışlarıyla Kontrol'ün ödünü koparıyor. Grace sağ olsun, Kontrol'ün önceki görevlerinden birinde işleri nasıl batırdığını ortaya çıkarıyor ve adamın konumunu bir güzel sallıyor. Göreve gelmesinde annesinin etkisi vardı zaten, yıllar önce SR'de bir süre çalıştığı için kadın oğlunun neyle karşılaşacağını biliyor ve Kontrol'ü denetliyor durmadan, Ses'in Lowry olduğunu söylüyor. Anlatıcının söylediğine göre Ses, Kontrol'ün deli dedesi. Hangisi doğru?
Fotoğraf vardı bir tane, fenerde çalışan Saul Evans'ın yer aldığı. Yanındaki küçük çocuğun Müdür'ün ta kendisi olduğunu anlıyor Kontrol, otuz beş yıldan fazla bir süre önce Sürüngen'le Psikolog aynı kareye sıkışmışlar. Sonraki metinde incelenecekler artıyor, Sınır genişliyor, Biyolog ve Kontrol birlikte kaçıyorlar, sonra metnin başındaki rüya sahnesi gerçek oluyor, Biyolog'un ardından Kontrol de atlıyor ve Bölge'ye geçiyor.
SR'nin de kendi başına bir Bölge olduğunu anlıyoruz, bürokratik müdahalelerin ve güç oyunlarının gizemi daha da derinleştirdiğini görüyoruz, ayrıca Bölge hakkında daha fazla bilgi sahibi olup her şeyin başladığı zamana döneceğimizi umuyoruz. Üçüncü cilt gerçekten şahane bir finalle son buluyor. Az sonra.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder